Skip links

Belleklerdeki Güzellik: MÜBADELE TÜRKÜLERİ

Kayıtlar Üzerine

80’li yılların sonunda başlayarak Rebetiko müziği ve Anadolu’dan Yunanistan’a mübadele ile taşınan Rum halk şarkıları ile ilgili araştırmalar yaparken hep şunu merak etmiştim: Mübadele ile Yunanistan’dan Anadolu’ya taşınan türküler neredeydi? Bunları birileri neden derleyip toparlamamıştı? Göçer bir toplum olarak kültürümüzü sonraki kuşaklara aktarma konusunda bu denli zayıf oluşumuza hayıflanırdım. Çok gecikmiş de olsa “Belleklerdeki Güzellik Projesi” kültür hayatımızdaki bu büyük gediği kapatmak için anlamlı ve ciddi bir başlangıç niteliği taşıyor. Anadolu’dan Yunanistan’a göçen ve bir kısmı Rumca bilmeyen yüzbinlerce Rum, çağdaş Yunan müzik kültürüne daha başlardan itibaren büyük katkıda bulundu. Belki biraz da sayıca daha az olmalarından ötürü Yunanistan’dan Anadolu’ya gerek mübadele öncesinde gerekse mübadele ile göçen Türkler ve diğer müslüman topluluklar, kültür hayatımızın özel bir rengi olarak güçlü bir varlık gösteremediler. İşte Belleklerdeki Güzellik Projesi, Türkiye’ye Türkçe bilmeden göçmüş Türkler’in, müslüman Makedonlar’ın, Pomaklar’ın ve Ulahlar’ın kültürel kimliklerini müzik bağlamında tanıma, anlama ve anlatma çabasına karşılık geliyor. Bu insanların, zamana yenik düşmek üzere olan paha biçilmez değerdeki türkülerini, yaşlıları aracılığıyla keşfediyor; yanıbaşımızdaki zenginliğe hayretle bakakalıyoruz.

Öncelikle, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde türküleri oldukça güç koşullarda kaydeden derleme ekibine; ardından albümün teknik olarak hazırlanmasında, anlayışla ve büyük bir olumlu enerjiyle benimle beraber çalışan iki arkadaşıma; Ülker Uncu ve Volkan Artunç’a sonsuz teşekkürler…Üçümüzün de Yunanistan göçmeni ailelerin çocukları olduğumuzu hoş bir ayrıntı olarak belirtmeliyim. Jak Kohen’e ve Açık Radyo’ya stüdyolarında çalışma olanağı sağladıkları için minnettarız. Ayrıca 2006 Nisanı’nda Malkara Gözsüz Köyü’ne Ulah türküleri derleme amacıyla yaptığımız yolculukta bize eşlik eden Ümit İşler’i ve türküleri mükemmel bir teknikle kaydeden Yücel Yemez’i de burada şükranla anıyorum.
Türkülerin aynasında gelecek kuşaklara aktarılacak bu kültür hazinesinin hazırlanmasında küçücük bir paya sahip olmanın onuru ve kıvancıyla…

Muammer Ketencoğlu
18 Ekim 2007, İstanbul